2. patika /13.06.2002/ "rüzgara karşı nefes almak"

...yele karşı gelen nefesimi salmayıp, içimde saklı tutmaya çalışmam akıllıcaydı...
...bu sebeple en azından nefesimin boşa gitmeyeceğini biliyordum...
...ama ya kanımın temizlenmesiyle açığa çıkan karbondioksit nasıl çıkacaktı ciğerlerimden...
...bedenim ne kadar çaba sarfetmişti bu 'aklama' işi için, değil mi ama?
...neye yarar, rüzgarın dinmesini beklemekten başka çare de yok...
...karbondioksit göğsümü parçalayacak kadar etkili şimdi...
...dudaklarım sımsıkı...
...yanaklarımdaki kaslar da yoruldu...
...gözlerim patlayacakmış gibi...
...kulaklarım uğulduyor...
...ruhumsa inatçı...
...azmetmiş; delecek mermeri...
..."bu rüzgar ilelebet dinmeyecek!", demez mi biri oradan?...
..."sen arkanı dön, nefesini rahatlıkla sal!"...
...gözlerim daha da karardı; hayatımda hiç dönmemiştim ki...
...resmi yazıyla da olsa bu bana yapılmış bir hakaretti...
...sayısı ve tarihi ne olursa olsun; hiçbir emir beni önümden arkama döndürmeye güç yetiremezdi...
...ölürdüm alimallah...
...baksanıza sırf nefes alabilmek için,sevgili karbondioksitimi salmanın tek yolu, "geriye dönmektir!", diyorlar...
...yahu bu nasıl olacak?...
...hiç geriye dönmeden ilerlemenin yolu yok mu?

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder