600. patika/11.07.2007/ "gözyaşı"

...heyecanları vardır, insanın...
...hedefleri, kurguları, bir de özellikleri...
...özellikleri doğuştan gelir ve biraz da toplum ona bir şeyler yükler...
...harcanacak emek ve zaman gerekir sonra...
...insan doludizgin koşar gider, hedeflerinin peşinden...
...gün gelir; her şeyi sorgular acımaksızın...
...darbeler yemiştir, kullanılmıştır; kendisine ait olmayan hedefleri fark etmiştir; gereksiz yüklerini anlamaya başlamıştır...
...bazıları yoksuldur insanların, bazıları da varsıl...
...bazıları da, arada bir yerdedirler...
...varsıllar, yoksulların sırtlarına bir sürü yük yüklerler; onlar meşgul olsunlar ve sömürüldüklerini anlamasınlar, diye...
...bu yükler; dindir, dildir ve ırktır...
...bunların üstüne eklenen bazı ekonomik hedefler de olacaktır, kuşkusuz...
...hedefleri yontan ve düzenleyen varsılın keyfi neyi gerektiriyorsa, ona uygun bir sürü yeni yük, hemen/gecikmeksizin tedarik edilir...
...yükleriyle yaşayanlar edebiyat binâsına harç taşırlar..
...onun binâ edilmesinde acıların, sevinçlerin, özgürlüklerin, esaretin, yoksullukların ve daha birçok şeyin en iyi malzeme olduğunu bilirsiniz...
...edebiyata dair nesnelerin tümü, bir yerlerde duran varsılla, diğer bir yerde duran yoksulun hesaplaşmasına resimdârlık yaparlar...
...özgürlük varsılı ile esaret, sevinçlerle acı, haddi aşırı gitmiş zenginlik ile sefaletle içiçe yoksulluk, bir bütün oluştururcasına yaşarlar, içiçe...
...yoksulun duyguları bazen heyecanlarıyla kopar gider...varsılın heyecanları vardır, ama...
...nihayetinde duygular ne yoksulda ne de varsılda hakiki yerini bulur...
...hedeflerin, kurguların ve özelliklerin çatışıp durduğu yerlerin tümünde insanlar bir sürü şey üretirler...
...sonra oturup ağlarlar hâllerine...
...oyuncak olduğunu anlayan yoksul ile onunla oynayan varsıl, bir gözyaşının etrafında dolanır dururlar hep...
...o gözyaşı, kendisinin dahi farkında olmayan, bağıra çağıra sesini duyurmaya çalışan zavallı insandır...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder