...sinem, sinesi için oldukça genişti...
...başını koyduğu zaman omuzlarımdan herhangi birinin üstüne, saçları gözlerimin 'görme' yeteneklerini yok ederdi...
...ama onu hiç özlemedim...
...özlediğimi düşündüm, çoğu kez...
...ama o değildi, özlediğim....
...hayallerimde büyüttüğüm bana ait 'o' idi...
...çünkü; bir aradayken hep kavga ederdik...
...o kendi olduğundan, bendeki 'o' hiç karşıma çıkmıyordu...
...ben de buna kızıyordum...
...oysa hayallerimde ne kadar çok süslerdim onun ruhunu...
...ne kadar çok dilediğim/özlediğim olurdu...
...değişmesini istemezdim, hiç....
...onun yaşlanmasını ve hayatla görkemini paylaşmasını da...
...iyi ama hayat durmuyordu ki...
...kabullenmedim hiç, kabullenemedim zamanı...
...onu bu nedenle sevmekten vazgeçmedim...
...bir gün saklı dünyamın saklı prensesi olacaktı; bu kesindi...
...lâkin; avuttuğum yüreğime gerçek 'o' nu kabul ettiremedim...
...saçları ne kadar sık ve yumuşak olsa da, omuzlarımdan aşağı dökülse de, sinem sinesini sevse de...
...gözlerim kapalı kalınca onu göremiyordum....
...hep kavga ediyorduk...
seçkin deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder