112. patika/17.11.2002/ "âyinesi laftır kişinin..."

...kelimeleri sevmeyi bilmeli yazan...
...yaşayan ve farkında olan...
...ayrıntılardaki anlamı görebilen her aklı ermiş kişi, kelimelerini seçerken çok dikkatlidir...
...onun ağzından çıkan kelime, gücünü tüm denetlenmişliğinden alır; süzülmüşlüğüne minnettardır...
...geride kalan her dakika, derlenmiş ve evrelenmiş küreselliklerle doludur...
...zamanın gençliğe dair kısımlarında, nesnelerin adlarını sorgulama dönemi yaşar, insanlar...
...ta o andan sonra, her kelime kendi anlamı ve değeri içinde gelir geçer, hafızadan hayata...
...ve konuştukça erdemin sesi, cehâletin sıraladığı kelimeler apaçık saçma kalır her yerde...
...ve insanın içerdikleri, besbellidir o anda...
...âyinesi laf olur kişinin...
...zaten, bildiği lafı değilse, yaptığı da değildir...
...o koca bir mukallittir...
...insan için, alınan her nefes ne kadar kıymetli ise, düşünceler için de kullanılan her söz aynı değerdedir...
...siz farkında olmasanız bile, söylediklerinizin farkında olan ve onları duyan o kadar çok kulak vardır ki...
...çocuklar, büyükler, melekler ve tüm iyiler ile kötüler...
...üstelik her nesne, duyar sizi sesinizden ve nefesinizden...
...içinize akar sesinizle; okur, okur, okur...
...saklı kalamazsınız...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder