129. patika/07.12.2002/ "içinizde kalmanız gerektiğinde..."

...sürekli uyanık kalmanın acılarını yaşamak ne zor...
...bilincinizin, karşılaştığınız her şeyi ard ve ön kısımlarından da görebilmesi, sizi hatırı sayılır bir dikkat yoğunluğuna taşır...
...bu birçok zaman idealize edilmiş bir formdur...
...öngörü ya da umumi perspektif dışında kalan yetenek kısmını kastediyorum...
...amatör yaklaşımlarla başlayan 'kanaat dönemi', sıra sıra gidildikçe gerçek bir isabet yüzdesini de kazandırır size...
...öngörüleriniz ile gerçekleşenler arasında çok büyük farklar olmamaya başladığı zaman, size 'kehânet isnadı'nda bulunabilirler...
...bu da doğal, çünkü sizi dışarıdan görebilmekteler...
...en önemli özel durum, sizde oluşabilecek "'küçümseme hastalığı' riskidir...
...küçümseme'nin gerçek kısımları içinize işlerse, yeteneklerinizi köreltmeye başlarsınız...
...işinizin zor olmasında ikinci en büyük etken, paylaşmaktır...
...üstelik yaş zaafına da sahip iseniz, 'kaale alınmama' endişeniz de olabilir...
...bunu kariyer ya da mevki avantajlarınızla giderme şansınız yoksa, içinizde kalmanızı önermem gerekecek....
...riskler ne kadar net ve gerilimli olursa olsun, geleceğinizin oluşabilmesi için bugünlerinizi anlamanız gerek...
...yaşamaktan kaçınmamalısınız...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder