28. patika/15.07.2002/ "aynı tekdüze şamata; eskiyen duygular"

...ağrıların ne zaman başladığı önemli değildi...
...çapaklanmış gözlerin ne zaman yıkanacağı da...
...ve şarkıların nakaratlarının neden bu kadar ısrarla söylendiğini de düşünmedi...
...gerilmişliğini sıkıladı, öfkelendi...
...bin bir heyecan sardı yüreğini...
...daraldı...
...endişelendi...
...bıraktığı mektup değildi...
...yalnızlığın kahverengi toprağı ışıyordu...
...kirli rengini tuttu savurdu beklediklerinin...
...aç kalmışlığın daralttığı pencerelerde yoruldu...
...mide, doyumsuzdu...
...sabah ve diğer öğünler...
...aynı tekdüze şamata...
...kırılgan marul ve kıpkırmızı domates...
...sebzeyle beslenmek sağlıklıymış...
...metal tabaklar da ne kadar soğuk....
...sıcağın, soğuktan daha acımasız olmadığı ne kadar da belli...
...saçlarının dağılmasından da hoşlanmadı...
...ağzındaki tat, eskiyen şarkıların tadı değildi...
...eskiyen duygulardı...
...insanlardı...
...hayattı...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder