56. patika/05.09.2002/ "tutkuların izi"

..."tutku!", dediler...
...düşündüm; aklıma daha az akıllı olduğum zamanlar gelmedi...
...diferansiyel geometrinin kara eğrileri arasında gezinirken, neleri kaçırdığımı düşündüm...
...tutkularım nelerdi kimbilir?...
...eski zaman o kadar muteberdir ki...
...oturur sayıklarsınız mâziyi...
...yüzünüz kederle eğrilir; siz onun burulmasını hesaplamaya kalkarsınız...
...bilimsel devranın duygusal değişimler için zamanı var mıydı?...
...yoksa tutkuların içinden alıp gider miydiniz, karmaşık analizi?...
...hey, güzelim; aklın yaşı yoktur...
...ama yaşların kuru olmayı özlediği devirler tez gelir ya; eskir ve bayatlarlar...
...tutkular mı dediniz?...
...gözlerimde şiirlerimin o seçilmiş kelimeleri, dalar giderim mahzun gülüşlere...
...resimlerin içinde bulduğum gözler ne çok şey anlatırlar, bana...
...aklımın daha az olduğu zamanları hatırlamıyorum; psikologlar bunu o kadar karmaşık anlatıyorlar ki...
...benim anladığım elbette kendime ait olan idi...
...hastalıktı tutkular, çok akıllı olduğum zamanlarda ki ölçülerime göre...
...ve ben hep tutkulardan kaçtım...
..."kaçmasa mıydım?", dedim mi, zaman zaman?...
...dedim elbette; yapayalnız ve bir kişiyken...
...ikiden fazla çokluğu anlatır bana tutkular ve ben onları günahlarıyla severim...
...sadece severim; yaşamadım ve yaşamam...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder