59. patika/07.09.2002/ "ruhunuzu soyarlar bedeninizden"

...zihnin darlığını ölçemediler; ama ona dar gelen tüm vakâları sınıflamaya teşebbüs ettiler...
...insan ruhu ve temâyülleri dizilerinde zaman geçirdiler bir süre...
...önerdiler kendi gerçeklerini; insanları tedavi eder göründüler...
...oysa onların gerçekleri kendi gerçekleriyle aynı değildi...
...akıldâne oldular her biri...
...onlara bilimsel katsayı eklediler, onlardan başkaları...
...insanlar denek oldular...
...denge tutumlarını yitirmiş bir ruhun, bedene davranış kalıplarını uygulatması mümkün değildi elbette...
...farkına varmaklığın gerçek etkileri dengeyi dağıtıyordu...
...’göreli denge’ dedikleri gerçek, herkesin herkesi anlayamayacağı gerçeğiydi...
...ama onlar ilaçların hormonal zamanlarına âşıktılar....
...ancak öyle tedavi edebileceklerini sandılar; lâkin ‘hasta’ dedikleri şahıslar asla bedensel arızalarla müşkil değildiler...
...bunu göremediler; göremiyorlar da…
...gördüğünüzle önerirsiniz…
...peki ya görmediğiniz şeyler ne olacak?...
...estetik körlük yeni bir kavram; görsel kılavuzluğun işe yaramadığı zamanlar...
...düşüncelerin aktığı nehirlerde boğulanları nasıl göreceksiniz?...
...söyler misiniz; onları nasıl tedavi edeceksiniz?...
...körlüğün kalıtsal etkileri yüzlerce yıldır devam ediyor...
...insanların en büyük ilaçları ilgidir, önemdir...
...düşüncelerine verilen önem, düşüncelerine gösterilen ilgi...
...bireysel tedavi önermelerine bakınız...
...size yaramayacaklardır...
...boş verin onları…
...ruhunuzu soymak için bedeninize uyku veriyorlar...
...patiskalarınızın renklerini muhafazada en etkili şey şudur; değerlendirilecek her şeyin yeri ve zamanı size bağlıdır...
...sizi sorunlaştıran tüm etkenleri sonraki zamanlara erteleyin...
...anlık devinimlerinizi yaşayın…
...anlaşılmak güdüleriyle hareket etmeyin...
…ve umutlarınızı mantığınızın akışına bırakın...
...umursamayın; sizi üzen nesneleri, olguları, olayları...
...yalnız zamanlarınızda, aklınızı zorlayan her şeyi kısaca derleyin...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder