62. patika/10.09.2002/ "kafesinden kurtulmuş ev kelebeği"

...karşılıklı muhabbetin verdiği hâz, menfaatlerin dikleştirdiği bir yol değilse...
...uçurumların söz konusu olmadığı bir vadide gezinir, ruhlarınız...
...kişilik çıtanızı doğru tuttuğunuz vakit, gözlerden akan sevgiyi bu çıtaya sardırırsınız...
...uzanır gidersiniz, hesapsız...
...zamana ve mekâna uymayan muhabbetin güzelliğinde seyreder, dost geminiz...
...siz limanları bilmişseniz, onlar bilmeden önce; tutarsınız ellerinden gemilerinin, birer ve eksiksiz dolaştırırsınız limanları...
...büyür sevginiz, siz dostunuzu büyüttükçe...
...büyütmek ne zarar vermiştir, bilir misiniz?...
...kötülükler içindeyken, içindekini büyüten zarar görmüştür; dostunu büyüten değil, iyiyi büyüten değil...
...ne hoş...
...ne hissedeceğine karar verememek değil mi?...
...dost seni yüceltirken ne duymak gerek; alışkın değilsin ki...
...hani tutulmuş bir dolunay gibi değil, hani ürkmüş bir kurbağa gibi de değil; kafesinden kurtulmuş ev kelebeği gibi...
...bilmediğin mecralarda gezinmek midir dersin, seni heyecanlandıran şey?...
...uçmaklığı gösteren dostun sıcak kanı mıdır içinde gezen?...
...dününden farklı olduğun her bugün, sonraki yarınlarda seni kıstası tek olan dostluklara yüklemektedir ve seni mahkûm etmektedir karşılıksız iyiliklere...


seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder