65. patika/13.09.2002/ "fare deliği kıskacı"

...ilk tepkiler, beynin içinde vücut bulur...
...ruhu daralır vatandaşın; sebepli öfke bulutları gürler...
...bakışlarındaki şirinliğin yerini 'sırtlan görüsü' alır...
...ve dudaklarından çıkan nefret kezzapları sarar ortalığı...
...cehâletin ve az bilmenin kazandırdığı bir günahkârlıktır bu...
...tarihten söküp alarak geldiği tüm yanlış edinimlerin içinden, dokunmadan çekip aldığı 'minyatür nefretler' onu asosyal yapacaktır...
...kendi grup literatürü ile onların grup akışkanlığı arasındaki 'en doğru' yanılsamasına kapılır...
...ve tüm doğruların açtığı yerden değilde, minik bir fare deliğinden geçmeyi tercih eder...
...bu değerlendirme statik tüm gruplar için geçerlidir...
...bir ülkenin en büyük erdemi, din temaları'nın yok edilişini sağlamakla eşdeğer görülüyorsa ya da ters iz ile, tüm insanların kendi 'sabit ve bilmediği din paranoyası'nda takılı kalmaları arzusu ve faaliyeti ile başarıya ulaşmak sanılıyorsa, hemen her vatandaş fare deliği kıskacına sokulmaktadır...
...bir fert, bilmek istediği her şeyi kendi adına öğrenmek zorundadır...
...eğer, sakladığınız kişiliğinizin en dar ve en geniş mekanlarını karşılaştırma akıllılığını fark ediyorsanız, gecikmeyin...
...sessizliğinizin acı sonuçlara sebep olacağını unutmayınız...
...bilgi, hangi kaynaktan gelirse gelsin, makul olan yaşamaya devam edecektir...

 seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder