79. patika/26.09.2002/ "değer koyma duraklaması"

..."insan bir muammadır!", derler...
...ciddiyetin sarıp maskelediği insan yüzü, içerdiği birçok muammayı da açıklar mı, ki?...
...maskelerin arasından seçip alabileceğiniz ipuçları, sizin birikimlerinize bağlı olarak muammanın bileşenlerine ayrılmasında yardımcı olabilir...
...derinleri gören teknoloji aygıtlarının, insan sözkonusu olunca sadece grafik ölçümlerinde takılı kalması normal değil midir?...
...kamakarışık veri sitemlerini çözümleyebilen insan aklı için, başka bir insanın muamma olması, sanılanın aksine, imkânsızdır...
...akl-ı selim devreden çıktığından beri, aklı meşgul eden sorunların çoğu çözümsüz kaldı...
...insanların yoğunlaşma ve konsantrasyon problemleri, genişleyen 'kurgu dünyası' için en önemli problemler hâline geldi...
...bu nedenle, insanın bir diğer insan için muamma hâline gelmesi de doğallaştı...
...imkânsız başarıldı...
...içe saplı kalan tüm sivri uçlu 'acı burguları', daraldıkça daralan insanın problemlerini minik, ama yüksek yoğunluklu stres toplarına dönüştürdü...
...dimağımızda çakılı kalan o meşhur sayha çıktı ortaya: "insan bir muamma!"
...bir çocuğun, bilgi harmanlama sürecinde ne kadar anlaşılır ve masum olduğunu görebilen, izleyebilen ve sonuçlar bulabilen tüm akıl sahipleri, karmaşanın başlangıç noktalarını kolaylıkla tesbit edebilirler...
...tespit edilen bu noktaların genişleyen düzlemlerinde, basınca maruz kalan ruhsal ve fiziksel özelliklerini irdeleyebilirler...
...değişen ardışık noktaların hangi doğrultuda dalgalandığını fark ederek, insan yüzüne yansıyan ciddiyetin hangi 'muamma olmayan' tanımı olduğunu bulabilirler...
...suskun ve uzak aralıklı nefesleri olan biri, gerçekte, sizin bilmediğiniz kadar mutlu olabileceği gibi, esnek ve neşeli görünen bir yüz, baskı ve şiddetin maskesi olarak da karşınıza çıkabilir...
...dedim ya; bu muamma değildir; size bağlı anlık değer koyma duraklamasıdır...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder