89. patika/17.10.2002/ "sonsuzluğun minyatür örneği"

…düşüncelerinize dokunan, dokunduğu anda hiç dokunulmamış ‘yeni’ ve ‘ilk’ olan 'tüm ipuçları', hayatın her anında denetler aklınızı...
…etten ve kemikten müteşekkil bedeninizin akıl almaz yöneticisi olan beyniniz; aklınızın ve ruhunuzun elleriyle sizi var kılar...
...siz, sizden başka herkes gibi, olmayınca olmayan nesneler topluluğunun ‘vazgeçilmez’ bir ferdisiniz...
...siz önemlisiniz...
...değişen zamanın değişen gösterilerinde, her davranışınızda anlam bulmaya çalışmanızı kanıksamaktan söz etmiyorum...
...siz, bitmedikçe bitmeyen bir sonsuzluğun ‘minyatür’ örneği olmaktan gurur duymalısınız...
...hayvanlar kategorisinde listelenmiş bir madde olmaktan utanmanız gerekirken, az akıllı ‘aşağılık motifli’ eski ölü düşüncelerin esirleri olmayı tercih etmemelisiniz...
...size yapılan ‘maksatlı hakaret’in, sizin ve sizden sonra gelecek olanların tepesinde asılı duran bir gölge olmasına sabretmeyiniz...
...yenidenleşmenin, eskileri red ya da koşulsuz kabulden uzak olduğunu size öğretti iyiler; siz öğretilerinizi geliştiriniz...
…öfkenin hakim olduğu eski zaman kalıntılarından uzaklaşabilmeniz için en çok ihtiyaç duyacağınız gücün sevgi olduğunu ne zaman anlayacaksınız?...
…sevgi, ama hangi sevgi?...
..."kendinizi sevin!", demiyorum; kendinizi önemsemeniz, kendinizi sevmeniz demek değil, sizi sevmeyenlerin önüne set çekmek demek…

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder