94. patika/22.10.2002/ "bağımlılığın acıları"

…sessizliğin ne kadar çok ses içerdiğini bilmez misiniz?...
...düşüncelerin seslerle yansıdığına emin olmanız gerekmiyor, karar vermenize de gerek yok...
...ama bilmeniz gereken tek şey, düşüncelerinizi siz söylemedikçe ya da yazmadıkça kimsenin bilemeyeceği...
...yaratıcınız hâriç...
...düşüncelerinizi yönlendiren etkenlerden söz etmem gerekirse eğer...
...hayattaki her şey, sizi ve düşüncelerinizi yönlendirebilir...
…iradenizin gücü, nelere ne kadar önem vermeniz gerektiğini ve bu gereklilikteki içselliği belirler...
...eğer; bilinçaltınızın sizi yönlendirmesine izin veriyorsanız –ki; bu da insan yoğunluğunun en çok zaafa düştüğü bir konudur- sıradan insanlarla aranızda pek bir ayrım yoktur...
...sıradan insan olmanın da aslında pek bir hakaretâmiz varlığı da yoktur...
...yalnızlığın, başka varlıklara dayalı olmayan bir ömrü vardır...
...o ömür bittikten sonra, yalnızlığınızı sosyal olmakla sıyırabilirsiniz, bedeninizden...
...bunun dışında, ruhunuz -yaratıcınız dışında- tamamen yalnızdır...
…ayakta kalmanızı sağlayan nedenleri içinizde biriktirmediğiniz sürece, bağımlılığın acılarını çekeceksiniz...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder