...minik yoksunluklar, çevreden görüle görüle kanıksanan sahip olamama gerçeği, gelecekle ilişkilendirilmekte zorlanılan ihtiyaçlar korelasyonu...
...sizin, en dar anlamıyla algılamakla başladığınız sahip olamama duygusu, genişleyen çevre ve görülen dünya ile birlikte birçok düşünce ile birleşir...
...düşünce-duygu etkileşimi ilerleyen yaşınızla birlikte yoğunlaşır; tepkileriniz de, bu yoğunlaşmanın getirdiği gerginlikleri yansıtmaya başlar...
...yeryüzündeki tüm 'sâhip olabilenler', sizin için, gerçek birer düşman niteliklerine bürünmüştür...
...özellikli insan, mevcut olanı değerlendirmek ve buna karşı tepki geliştirmek kaygısıyla düşünce üreten insan değildir...
...aklı fark etmekle realize edilen tüm çalışmalar -özellikli insan için- herkese daha iyi bir dünya oluşturma kaygıları toplamıdır...
...o, kendi gelişim mecrasındaki tüm alt 'ruh hâlleri'ni, en üst değerleme araçlarıyla pasifize etmiştir...
...siz, tüm eğitim aşamalarını başarıyla geçmiş olsanız bile, düşüncelerinizdeki odaklanma amacı henüz nesnelliği tanımamışsa, fazla hayalperest olmanızın bir anlamı yoktur...
...henüz bireysel ihtiyaçlar kategorisini problem olmaktan çıkaramamışsınız...
...ve en acısı bunu aşmayı amaçlamamışsınız...
...sadece kendi adınıza yaşamaktasınız, demektir...
seçkin deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder