150. patika/27.12.2002/ "bilge gerçeğin haddi"

...insan'a dair ne varsa...
...yağmur tanesi saysanız, onları...
...ve yağsalar...
...siz her damlayı tutup anlamak ister misiniz?...
...insan'ın her gizini anlatan her damla, yeterince apaçıksa, sahiden onları tek tek alıp görmek, okumak ister misiniz?...
...ilk anda istersiniz...
...ilk anda, hevesiniz everest'e ulaşacak kadar uzun boylu olur...
...sabrınızın boyutlarını bilmemekte iseniz, gördüklerinizin sizi ürkütmesinden çekinmiyorsanız, açıklanmayanların azalması sizi korkutmuyorsa, yaşamaktan haz almanın zorlaşacağını farkediyorsanız...
...bırakır mısınız damlaları incelemeyi?...
...eğer bilmeniz istenseydi, saklanır mıydı her şey?...
...ya da bilmek isteyenin nitelikleri kadarınca bilmesine izin verildiğini görür, saygı duyar mıydınız?...
...geri çekilerek, hadlerinizi sorgular mıydınız?...
...haddi olmayanın bildikleri, hangi hadlerde dengesizlik oluştururdu; düşündünüz mü?...
...insan'a dair bilgi tehlikelidir...
...bunu fark eden ve bilgiyi 'bilge gerçeği' ufkuyla kullananlar, bilgilerinin kölesi olamazlar...
...bilgileri, akıllarının ve içtenliklerinin hükümdarlığında, insanlara geri döner...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder