158. patika/25.08.2003/ "kopuş zamanı"

...bilmekten ve farkına varmaktan türeyen, davranmakla gelişen bilinci irdelemek gerek bazen...
...bilinçaltı -tahteşşuur- dedikleri, insanın bedensel işlevlerine hükmedemediği kısımları ile ilgili olsa gerek...
...ikisiyle de halvette olmak zamanıdır şimdi...
...lâkin; bilinçaltı, konunun derinliklerinde kalacaktır...
...bilincin mevcut olan her şeyle ayrı düşmesini, onlardan kopmasını değerlendirmek istedim, bende...
...bu kopuşu, eğer yaşamadıysanız, anlamanız mümkün değildir...
...'farkında olmak' olgusunun yok olup gittiği kopuş dönemlerini hatırlamamak değil sadece sözkonusu olan, hayâl-meyâl gözlenen herşeye dokunamamak, onları kontrol edememek de aynıdır...
...ruhun en çok kendi olduğu, bedenle ve irâdeyle ilgisinin en aza indiği zamandır da...
...kimlik vasıflarının silindiği, görülenin anlaşılmadığı buğulu kopuş zamanlarının uzunluğu ve genişliği çok önemlidir...
...zamansızlık içindeki kişi, mekânsızlığı da görmektedir; ancak farkında değildir...
...geri dönüş zamanlarında, bağların güçlendiği anda yaşanan 'kopuş zamanı' farkedilebilir...
...kopuş zamanı dünya zamanına göre uzunsa, geri dönüş mümkün olmayabilir...
...'kopuş' nedenleri de irdelenmeli değil mi?...
...her mantık yapısı, varlığın tümünden dolayı ait olduğu kişiye sorumluluk duygusu yüklemez...
...kopuşu deneyimleyen mantık aidiyetliklerinin en temel açıklaması, 'tüm'e ait olmanın getirdiği, 'sonsuz kapsam alanı'na dair sorumluluk duygusunun gelişmiş olmasıdır...
...mantıksız kurguların yaşanmaya başladığı ve normalleştirildiği her mekanda 'kopuş zamanı'nı yaşayan kişiliklerin, yaşadıkları bu olağanüstü deneyimi anlamaları da uzun sürmez...
...bilmekten ve farkına varmaktan türeyen bilinç ile mevcut zaman arasındaki bağlara dikkat ediniz...
...yaşanılan o şey, her ne ise, geri dönmeniz kısmette olmayabilir...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder