163. patika/02.09.2003/ "düzenbaz zamanlar"

...düzenbaz bir zamandı; bir kısım insan düşündü..
...düşündükleri nesne, kendileri gibi bir insandı...
...düşünceleri yadırgama boyutlarında dört koldan ilerliyordu...
...onu ilgilerinden, görülerinden ve paylaşımlarından ötürü değil...
...gördürme gayretlerinden dolayı da değil, kendileri gibi olmadığından yadırgıyorlardı...
...merak burguları işkillenme kapılarını geçip giderken, kapının ardında duran şeyler değildi, ulaşılmak istenenler...
...ulaşılmak istenen 'yer', o insanı kendilerinden biri hâline getirmeyi başarabildikleri yerdi...
...'şeyler' ise, gayelerindeki muntazam banallik idi; sâdeleşmenin bencillik babına yoğunlaşan özellikleri idi; modern azbilirlik ve körlük idi...
...o insan, kendi içinde durduğu yerde, başka 'kendisi gibileri' de temsil etmekte değil miydi?...
...düzenbaz zamanlar bir kısım insan için hep var değil miydi?...
...ve sebepler değişmedikçe 'o insan' benzerleri hep aynı kalmamışlar mıydı?...
...yorumcu düzenbazlar neleri değiştirmişlerdi ki, kendi diri hayvanlıklarını geliştirmekten başka?...
...ve onlar ne zaman kendileştirebildiler 'o insan'ı?...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder