183. patika/13.10.2003/ "istikrar"

...her düşünce, her anlama döneminde algılanmaz...
...düşünce sistematiğinin altyapısının, doğumdan sonra adım adım ilerleyen inşâ aşamalarındaki farklar, kişilerin anlam düzeylerinin ne kadar nesnel ya da reel olduğunu belirler...
...zekâ ile genişleyen, merak ile derinleşen, nihayetinde gözlem ile nesnelleşen düşünce sistematiği, ilerleyen aşamalarında anlam düzeylerini geliştirir...
...ulaşılan sonuçlar daha reel ve objektif sıfatlar taşır...
...düşüncelerin delikanlılık dönemlerinde ulaşılan sonuçların değişme katsayılarının sabit olmaması da, bu gerçeği gösterir...
...sürekli değişen katsayıların değişimi zorunlu kılması, düşünce sistematiğinin oluşma aşamalarındaki hatalardan/eksikliklerden kaynaklanır...
...olgunlaşan sistem, gelişebilir olma özelliğini, sabit olan (bu sabitlik, yanılgı katsayısıyla ilgili değildir; yanılgı katsayısı, olgunluk düzeyi geliştikçe sıfıra doğru yaklaşır, ancak asla sıfır olamaz; sıfır olması yanılgısızlık demektir ki; bu imkansızdır) değişim katsayısına bağlar...
...bu kararlılık, bir istikrar doğurur...
...istikrarlı ve olgun bir düşünce sistematiği, düşüncelerin en büyük düşmanı olan duygusal güçleri kontrol altında tutar...
...bilimsel yaklaşımlardaki tutarlılığın bu bu çerçevede değerlendirildiği bilindiğine göre, her insan daima anlam dönemlerini fark etmek ve bu farkındalıkla ilerlemek zorundadır...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder