...gelmiş; oturmuş hengamenin tepesine...
...gözü dev gözü gibi değil, yüreği de..
...miskin, kendinden geçmiş bir budala misâli...
...hiddeti dünya'ya...
...muhabbeti değil...
...ki ne yazık; zamanın herhangi bir parçasında mendebur, hilekâr unutulmamış mâzî...
...geçkinleşmeye yüz tutan 'yaş körükleri'nin en sıcak ve en karmaşık bendinde bu yaz...
...ve sıcak gözleme tadında tadalırken, ufalanmamış iri buğday taneleri gibi gelir her şey...
...un serdiği zaman zamana, iple muhabbete değin kapandığı vakit içeri, dış kapının mandalları gıcırtılarla, paslarla doldurur geceyi, gündüzü...
...ve şuh bir edayla doldurur maşrapasını, genç/küheylan gözleriyle acılar...
...doldurur muhabbetin ten rengi görkemi, görkemden geriye kalan zamanı...
...zamansız yerçekiminden doğan, zamançekimsiz fiillerle...
...hele yazgısı, mahzun mor menekşeden öte, derin gümüşümsü gözleriyle, nârin/ nazenin fundalıkların az ötesinde bağdaş kurmuştur...
...ellerinde bir yaz kâbusu, işlemekte gecenin ve gündüzün parçalarına...
...karanlıkların ellerine verdiği kırbaç, sırtların en hassas yerlerinde raksetmekte...
...ki; ne o bahtın delidivane yangısında; ne de diğeri pejmürde değil...
seçkin deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder