211. patika/20.04.2004/ "kinâye"

...sofranın baş kısmında oturanları seyredin...
...en önemli olmaklığın getirdiği her türlü ihtişamı görebilirsiniz...
...yakınlarına gelemez onların yakınları...
...herkesten uzaklar; herkes de onlardan uzak...
...birileri onları, diğer birilerinden uzak tutar...
...en çok yakınmış gibi durdukları halde uzak tutan o birileri daha da uzaktır, o sofrabaşı müdavimlerine...
...kem gözden korurlar, korudukları kadarınca...
...lâkin; her göz onların kendi gözlerinden daha iyi görmez değildir?...
...kem görse de, görmese de...
...sofrada oturuşları ile sofradan kalkışlarındaki azamete baktığınızda, onların toprağa dönmeyeceklerini sanar mısınız cidden?...
...hani aklınızdan da geçmez mi bu?...
...imrenmez misiniz?...
...köklerinizden beri gelen tüm göreli şerleri lanetler misiniz, sofrabaşına oturmamış olmanın kızgınlığıyla?...
...kızmayın...
...sofradan ne kastettiğimi, sofrabaşında oturanların kimler olduklarını söyleyeyim mi?...
...yoksa bildiniz mi, kelimelerimin arasından çıkan kişileri?...
...hani o, herkesi yönettiklerini sananlar var ya; onlar...
...sıralı bir şekilde, bir diğerlerine her yerlerinden bağlı olanlar...
...onlar kontrolsüz bir bardak su bile içemezler...
...ve daha bir çok şey yapamazlar...
...sizlerin yapabildiği çok şeyi...
...bu sebeple, yedi ceddinizin ne kadar köklü olduğu çok da önemli değildir...
...şer telakki ettiğiniz her şey de öyle...

seçkin deniz