233. patika/04.09.2004/ "eklemsizlik"


...irâdenizin nefsinizin avuçlarına düştüğü zamanları gördünüz mü gözlerinizle, hiç?...
...hani an kadar kısa zamanda, kademe kademe yükselen nefs hâkimiyeti iradenizi bastırır ya...
...bedeniniz öylesine hızlı uyar ki nefsin emirlerine...
...iradenizin pişmanlığa dönen zamanlarında hatırlayın, bunu...
...o anı inceleyin ısrarlıca...
...hükümdar iradenizin ne kadar zavallı kaldığını hesaplayın...
...sonra durup düşünün...
...kem gözlere mi, iblise mi, kadere mi?...
...düşmanlık oklarınızı hangi yöne fırlatacağınıza karar verin...
...nefsinizi kenarda tutarak...
...kendinize düşman olamazsınız...
...kem gözlere yahut kadere düşman olmaklığınızın da mantıklı bir izahı olmayacak...
...kaldı iblis....
...tek başına doğduğunuzdan beri sizi didikleyen...
...körükleyen...
...o anda kalalım...
...dehşetin, sorumsuzluğun, ardsızlığın, sonrasızlığın, velhasıl eklemsizliğin en derin ve en uç noktalarında titreyen iradenizin sesini duyun...
...korkudan cılız haykırışlarla yardım dilenen iradenize yardım edebildiniz mi?...
...an'ın dehşetinden kurtardınız mı onu?...
...yoksa, evet yoksa nefsin hâkimiyetine çare aramadan dalıp gittiniz mi bedeninizin hoyrat tepkileriyle, sonrası pişmanlık olan derinliklere?...
...hayvanlığın, akıldan uzak, genlerden bağımsız ilişkilerinden birini mi seçtiniz?...
...geri dönülemez gibi duran her yol, eğer nefsinizin yollarından biriyse, geri dönüşleriniz zorlaşacaktır...
...bir diğerini tetikleyecektir günahlarınız...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder