236. patika/08.09.2004/ "belâ"


...biri durduk yerde gelir toslar duvarınıza...
...duvarınızı çekersiniz önünden...
...yön değiştirir; yine toslar...
...uyarırsınız...
..."kasten yapmadım", der...
...duvarınızı tekrardan çekersiniz, onun toslarından uzağa...
...yine döner gelir, "duvarın sağlam olmadığından mı korkuyorsun?", diye haklılamaya çalışır toslarını...
...yasal sebepler bulacaktır ya...
...elbet belli; ruhsal sorunları var...
...dışlanmaktan yapışmaya dönen sülüksü tepkilerin özeti bu...
...geriye doğru, derinliklerine inerseniz zahmet edip; çocukluğundan bu yana fark edilmek ve önemsenmek titri ile yaşamış olmaklığın azmini görürsünüz...
...lâkin; işin garip tarafı, pişmemişken ukala, bilmemişken saldırgan, önemsenmemişken önemli mekânlar hayalinde...
...belâ...
...bulur gelir, sizi...
...vardır öyleleri...
...üstelik anlam vermeye çalışarak, anlamaya çalışırsınız...
...onun zaten anlamı yok...
...sizin verdiğiniz anlam da zaten sizin...
...o halde ne gereği var, zihninizde ona yer vermenizin?...
...duvarınız sağlamsa, o toslar zerre koparamamıştır zaten...
...ha, evet; derdiniz...
..."bir insan nasıl bu kadar dengesiz olabilir?", derseniz; bana ne, derim ben de...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder