245. patika/19.09.2004/ "yükleriniz sizi yorduğunda"

...düşündüğünüzü düşünmemiş olanla, düşündüğünüzü tartıştınız mı hiç?...
...onun kurak ve çorak zihninde kendi damıttıklarınızın iz bırakacağını da umdunuz mu?...
...sonra dönüp de ayırdığınız zamana hayıflandınız mı?...
...o hâlde siz de, rüzgara karşı kürek çekenlerdensiniz...
...ve bir daha aynı hayıflanmanın eşiğinde durmayın!...
...fırtınalara dönüşecek olan rüzgarların gereksizliğinde de ummayın!...
...hiç köprüden geçmemişe yahut azgın nehirde yüzmemişe azgın nehrin nasıl aktığı anlatılabilir mi?...
...düşüncelerde gezen devin neresi, nasıl yansır insana?...
...kabına sığmayan kabsızlığın, diğerinde oluşturacağı zihinsel kabızlığı unutmanız affedilmez, biliniz...
...yine biliniz ki; kabsız olan yoktur...
...sığarsınız bir yerlere, anlattığınızı anlayan olduğu vakit...
...her gemi, ardında bıraktıklarıyla dolu olan insanlar taşır...
...insanlar, taşıdıklarıyla yolalırlar sonsuzluğa doğru...
...yüklerini göremezsiniz...
...gördünüz sayın; gözlerinizden ve kelimelerinizden yüklerinize uzanan patikaları keşfedersiniz...
...görebiliyorsanız eğer...
...sırtınızda taşıdıklarınız, bilinmez; taşındıkları sebeple değil, başka var oluşlara sebeple vardırlar...
...ne de güzel sebeplersiniz yüklerinizi...
...oysa siz, hiçbirini bilmezsiniz sebeplerin...
...yüklerinizle yorulursunuz; tevekkülsüz kalakaldığınız her dem de...

seçkin deniz