263. patika/11.10.2004/ "öykülere bezenmiş yalanlar"


...patırtı kopmuş mahallede...
...patırtı...
...gürültü...
...kopan bir parçadan bahsedilir gibi...
...evet; insanların içindeki parçalardan biri dışarı doğru meyillenmiş demek bu...
...meyiller, diğer meyilleri kışkırtmış utanmadan ve hep birlikte dışarı çıkmışlar öylece...
...üşümeden, terlemeden ...
...sonra, başkaları duymuş olur, öykülere bezenmiş yalanları...
...ve insanlar peşin hükümlerle koşarak gelirler patırtının kapısına...
...değişmeyen ve hemen karşılanmak/yerleştirilmek istenen o hükümlere baktım; acıdım patırtılara...
...artık yapılacak tek şey; acıyarak bakmaktı gerçeğin yüzüne...
...atılmış çamurları zamanın temizleyeceğine inanarak...
...ön yargı dedikleri değildir, peşin hüküm..
...ön yargı ön hükümdür; değişebilecektir...
...değişmeye hakkı vardır ve ön yargısız hiç bir insan yoktur...
...lâkin; senin önyargın senin birikimlerin ve sezişlerinle son yargıya kadar değişmez...
...yahut tam tersi; yargılara değişirsin...
...kabule doğru ilerleyen aklının, eğer sen yerindeysen, sana yakın durması normaldir...
...ya değilse; patırtılara duyduğun güvensizlik  patırtıların ne içerdiğini bilmemenden kaynaklanmıyordur, umarım...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder