307. patika/04.02.2005/ "tüm kötü kokular adına, çokça kez..."


...çocuklar...
...çokluktan geldiler, çokluktan az öncedeler...
...çoklukların arasında, önceki çokluğun saflıkları ile sonraki çokluğun kirlenmişlikleri arasındalar....
...heyhat, sonraki çokluğun kirleri o kadar silinmez izler bırakır, ki; bilmezler...
...öğrenmektir hedefleri...
...yeryüzündeki tüm nesneler ve olaylar onlar için bilinmezdir...
...ancak hiç bir ergen ve yetişkin onlar kadar kararlı değildir...
...ve onlar asla yaşayacakları yeni yere dair bilgileri öğrenirken çekinik ve duyarsız değildirler...
...iş yeri değişmiş çalışanlar kadar meraklı, yeni bir araç veya yeni bir kent keşfedecek kadar cesurdurlar...
...kirlenmişliklerin içinde boğulup duran yetişkinler, onlar için çok kötü öğretmendirler...
...hayatı kullanma kılavuzları aynı hâlde aktarılırsa çocuklara, işte o vaki,t tüm korkular daha çabuk öğrenilir...
...ne yazık ki; çocuklar önce korkuları öğreniyorlar...
...ve ölü ya da diri tüm yetişkinlerin kötülük kokuları onları bekliyor olmaya devam etti, ediyor, edecek...
...kötülüğün nesiller boyu süren kalıcı kokularını insanlar değil, kitaplar ve yazılmışlar korurlar...
...ve bu kokular inanılmaz hızlarla çocukların nefsleriyle buluşur...
...ergenlik döneminden sonra yitirilen saflık, sadece insanlar uyurken görülebilir hâlde kalır...
...çocukların yok edemeyecekleri kötü kokular, sadece yazılmışlıklarda korunmakta olanlardır, diğerlerini rahatlıkla aşarlar...
...çocuklar, iyi/güzel kokuları en çok içlerinden alırlar, iyilerin bıraktıkları izler de onları besler...
...ancak ve ancak, kötü koku her zaman iyi kokuyu kovar, diyor koku uzmanları...
...çocuklar ve kitaplar bu sebeple çok önemlidirler, değil mi dostlar?...
...kitap okumak da öğrenilen bir sanat ise, elbette bizlere düşen gelecekteki sorumluluk izlerine dair yükümlülükler en çok bu gösteride anlam kazanıyor...
...tüm kokular adına, çokça kez...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder