360. patika/18.05.2005/ "hâz'dan kopup gelir felâketleriniz"

...kadim ve suratsız veya korkak ve acınılacak kadar sevimli olan ne var içinizde?...
...duygusal olanlara ve içeceklere dair köpüren her bir şeyi kapsar o...
...bedeni en sıkı dost olarak görür; onu sürekli kışkırtır...
...zevk ve hâz karmaşasında tutar sık sık...
...kuralların, kanunların tam orta yerine delik açmayı sever, ortadan sıvışmak için...
...mantığa dayalı tüm davranış modlarını sıfırlar ve bu hengamede keyifle kahkahalar atar...
...o nefstir...
...arsız ve bencildir...
...ömrün varolduğu yerin ve zamanın ta başından iner içine insanın...
...hayatı anlam gayesine oturttuğu gib,i anlam gayesini bir kaç aynı tonlu zaafa düşürür...
...çelişkilerle yoğurur içinizi...
...korkarsınız, ama o korkuyla hâzlara dalar gidersiniz...
...o hep kışkırtır sizi, erteler sorgularınızı ve "hâz, hâz" diye sayıklar...
...siz, kuzular kuzusu, kendinizle koşup gidersiniz peşinden...
...onun en sevdiği şey, yasaklardır; meşru olan her şeyi alışkanlık çukuruna gömer ve değişiklik ister...
...sizi ikna eder karşıkonulmaz baskılarıyla...
...gözlerinizi kullanır hemencecik...
...gözlerinizden derinliklerinize inen hâz kombinasyonlarını çok iyi bilir; tıpkı eğitimli bir rehber gibi...
...ve sizi bir merkebin boynuna takılan yular gibi, hâz yularıyla sürükler peşinden...
...işte; yakalandığınız yeriniz, gözleriniz...
...demek ki; görmeden duyulmuyor nefsin sesleri...
...hayallerin bedene yüklediği enerjiye laf yok; onu kontrol edebilirsiniz...
...işte böyledir bu muhabbet...
...nefsin hâz dediği yerden kopar gelir felaketleriniz...
...dikkat ediniz...

seçkin deniz