363. patika/26.05.2005/ "kent zamanları"


...sebepsizliğin sebeplerine gül dikerek, kendinizden bıktığınız anlara baktım...
...baktığımda sizi gördüm; geçmişinizden sebeplenen sebeplerinizden bıkmıştınız...
...kocaman bir yanılgı dalgasıyla kendinizden bıktığınızı sanıyordunuz...
...o dalga acımasızdı gördüğüm demde...
...siz zavallı ve âcizdiniz...
...omuzlarınız çökük, pişmanlıklarınız yerine siz derbeder...
...tüm çıngıraklı yılanlar ruhunuzu zehirlemiş çıngırakların sesiyle, ama siz zehir sanmıştınız yılanlardan beri gelenleri...
...bu ikinci yanılgı dalgası sahiden büyüktü...
...yıkık, döküktünüz her yerinizden...
...köylülerin kurak geçen yılların harmanında dövündükleri gibi dövünmenize ses vermem...
...onların yası geçicidir, sizinki değil...
...onların ki yanılgı değil, gerçek...
...sizse size 'gerçek' diye içirilen zehirlerin kıskacındasınız...
...oysa yılanları tanımak zorundaydınız, tanımadınız...
...köylüleri küçümsememeliyken hiç düşünmediniz bile...
...onların varlığına düşen gerçeğin payları, sizin varlığınıza düşecek kent zamanı bulamadılar...
...kendinizden soyunmuştunuz ve bu halde ruhsal tahtırevallilerde kedercilik oynamaktan haz aldınız...
...başka hazları başka kederlerde biriktirdiniz...
...sonra dönüp yanılgılarla gelen sebeplerden değil, sebeplerle ezilen kendinizden bıkıyorsunuz...
...akıllılık mı bu sizce?...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder