366. patika/02.06.2005/ "kor sarılmış aklına"


...sonludan öğrendiği, sonsuza iter onu...
...sonsuzdan öğrendikleriyse daha ileri...
...öğrendiği ne var ki?...
...öğrenmişliğin kaydadeğer yerinde aklın gidip durduğu yer sonsuzluğun içiyse, öğrenmese de oraya gidecek değil mi?...
...gidilecekse hep aynı yere, hep aynı şekilde neden değiliz?...
...aynı yerde değişeceği için mi sonsuzluk?...
...biz bildiğimiz kadar mı geçeceğiz yolların inceliğinden?..
...yoksa yaptığımız kadar mı?...
...haydi, kor sarılmış aklına; korun korunabildiğin kadar kor'dan...
...tut ki; sessizliğin en derin yerindesin...
...yahut en tepede, seni herkesin duyacağı yerde...
...bildiklerinle yaptıkların arasındaki fark, anlattıkların mıdır?...
...öyleyse, anlattıklarını yapmasan neden anlatırsın ki?...
...bilmekliğe saldığın merak, bilmediğindendir başına gelecekleri...
...bilseydin, gelir miydin bilmeye?...
...sonsuzluğun içinde kalakaldığında, geri dönemediğinde sonluluğuna, sana kılavuzluk edecek olan senin bilgin mi olacaktı?...
...ya da öğrenemediğin mi?...
...ve evren...
...o kadar küçük ki sonsuzlukta...
...sen büyüdüğün kadar küçülecek o, o küçüldüğü kadar sen dolacaksın...
...sen doldukça sen olmayacaksın...
...sen sonsuzluk doldukça parçalanacaksın, aksinde parçalandıkça büyüyeceğini bileceksin...
...evren böylece küçülecek...
...misallerden işte böyle; evren noktalar kadar olup yok olacak...
...bilgi, seni paramparça edecek; sen dolarken sonsuzlukla...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder