369. patika/12.06.2005/ "sınırlar, sonluluk ve sonsuzluk"


...sonsuz kötülük veyahut sonsuz iyilik yoktur yeryüzünde; bu sadece sonsuzluk içeren kurgularda var...
...her şey değişir; yerküredeki her kötülük küçük ya da büyük değişimlerle içindeki iyiliği, her iyilik de, aynı şekilde, içindeki kötülüğü görünür hâle getirir...
...hayat bu mayayla yoğrulmuştur ve izafiyetin süslediği bu durum, dünyada sonsuz kötülük ve sonsuz iyilik olmadığını kanıtlar...
...bundan anlayacağınız şu; ne asla sevinmeyecekmiş gibi üzülün, ne de asla üzülmeyecekmiş gibi sevinin...
...sınırlı sonluluğun, üst sınırsız sonsuzluğa dönüştüğü insan geleceğinde, insanların yeryüzüne gönderilmeden önceki durumuna benzer bir durum yok...
...yeryüzü döneminden önceki dönem yine sınırlı bir dönemdir, her ne kadar süre sonsuzluk gibi görünse de...
...ruhlar yaratılır ve dünyaya gönderilir...
...yaratılma başlangıçsa bu altsınır, dünyaya gönderilme bir son ise bu o zamanın üstsınırıdır...
...ve sonsuz değildir...
...dünya hayatı da aynı sınırlı sonlulukla belirlidir...
...ancak dünya hayatından sonraki zaman altsınırı/başlangıcı dirilmek olan, ancak sonu olmayan /üst son sınırı bulunmayan ve tamamen sonsuzluk olan bir zamandır...
...ve işte o zamanda dünyadaki kötülükten ve iyilikten daha net daha ayrımcı ve tamamen kesin olan iyilik ve kötülük var olacaktır...
...ve insan izafî dünya sevinci veya üzüntüsü için değil, asıl o zaman da vaki olacak olan üzüntü ve sevinci için akıl zamanları ayırmak zorundadır...
...hâl böyleyken, bu açık gerçeği fark edebilmek de hiçbir nasihatle olacak değildir...
...insanın bunu anlaması ve idrak etmesi için yine aynı hamurla aynı değişimleri yaşaması da kaçınılmaz zorunluluktur...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder