388. patika/13.08.2005/ "hâyâllerin ham kalıntıları-hâr demi"

...göz, olmayan hayâllerdeyken, ayakların nerelere değdiğinin, kolların nerelere uzandığının farkında olmaz insan...
...hâyâller bunlar ya; olmazlar hep...
...olacaklarmış gibi sürünür insan hâyâllerin ardından ...
...ama onlar hep ham kalırlar; olmazlar...
...ancak insan onların hamlığına takmaz aklını; boşluğa takıp bıraktığı kendidir, sarsılarak gider bilmediği yerlere...
...ömrünün sonuna dek, çocukken kurduğu hayallerin olmuşluğuna odaklanır...
...yıllar geçer, inadından vazgeçmez insan...
...hâyâllerine değil, hâyâllerine mâni olduğunu sandığı her şeye kızgındır...
...olmamışlığın karanlıklarında ne idüğü belirsiz hâyâllerin ne yararı vardır, demez...
...ayakları değdiği her yerde darbe alır ve kolları, sık sık tutunduğunu sandığı mevkilerden ve şeylerden itilir...
...ama o hâlâ hâyâllerin ham kalıntılarından medet umar...
...küçük ve câhil çocuğun, aslı astarı olmayan hâyâller kurabilme gücü, yetişkinleştiği düşünülen hâlinde bile aynı bilgisizlik halesinde mahpus ise ne demeli?...
...öğrenilen bilgi ne işe yaramıştır çocukluktan sonra?...
...yani hâyâllerin anlamsızlığına endekslenmiş yetişkinin, mevcut olan her şeye karşı yeknesak ve rezil tavırlar takınmasına nasıl bakmalı?...
...hani o idealize edilmiş temel insan tipinde mevcut olan ölçüler?...
...öğren, düşün, değerlendir ve sonuçları yaşa!...
...gerekiyorsa değiştir hedeflerini; ama farkında ol!...
...hedeflediğin çocukça şeylerin olmazlığına değil, olmamışlığına kıyabildiğin vakit sen ey insan, kıyılmayacak hâyâller kurabilme hakkı kazanırsın...
...gözlerin hayata bakar; sana ve senden kaynaklananlara vermen gerekenleri verip vermediğini görürsün...
...güzelce yaşarsın...
...hayatının, gerçekleşmeyen hâyâllerin dolayısıyla zindan olduğunu sana kim öğretti?...
...ve sen neden aynı saçmalıklarla meşgul olmayı hâz duygusuyla karıştırıyorsun?...
...acılar ne zamana kadar ısıtılarak 'hâr demi'nde kavuracak içini?...
...ne zaman büyüyeceksin çocukluk hayallerinin içinden sıyrılarak?...
...gem vurduğun aklın, asla sorgulamadığın gemlerin terli sırtıyla ne zaman yüzleşecek?...
...yenilenmek derler, kuştüyünde yatmayı gerektirmese de, insan düşüncelerin heryeri kuştüyünden daha üstün güzelliklere dönüştürme gücü olduğunu unutmasa gerek...

seçkin deniz