431. patika/31.12.2005/ "sırça köşk kibri"

...kendi sırça köşkte, diğerleri/ötekiler acz içinde...
...kendi, kurtulmuşluğun keyfinde, ötekiler ise zavallı bataklıklarda...
...küskün ve mağrur tüm yalnızların, özleri ve diğerleri arasındaki mendebur bir telakki zırvası bu...
...yalnızların, çoğul hâlleri de dâhil bu serencama...
...yani topluluklar; kendilerini özel ve kurtulmuş telakki eden topluluklar ve onların fertleri...
...onlar da yapayalnızıdırlar, kendi aldanmışlıkları içinde...
...ama ne yazık ki; aldanmışlıklarını fark etmezler...
...mağrur seçilmişliklerini özel ve nadide sandıkları her demde, diğerlerini yitmiş görmelerine mani olamazsınız...
...kendi iç çelişkilerinden kurtulamamış tüm aldanmışlar gibi, diğerlerine göre haklı hissederler kendilerini...
...tüm ödevlerini yapmış, kendini beğenmiş öğrenciler gibi...
...ötekiler ise tembel ve umarsızken, kendileriyle nasıl aynı tutulabilirler?...
...ve yaratıcı onları nasıl affedebilir?...
...kendileri tüm emir ve yasaklara uyuyorken, kendileri hep affa ve ödüle müstehakken, diğerleri nasıl affedilebilir ve onlara nasıl ödül verilebilir?...
...hadsizliğin ve hesapsızlığın o alçak düzeyinde görülen bu 'kibri', en çok iblis sever...
...ancak onlar, bu aldanmışlığı fark edemeyecek kadar elittir...
...ötekiler ise, her türlü acınılmaya layık âcizler gürûhu...
...yaratıcı'nın sınırsızlığına akıllarınca sınır biçmeye çalışırken düştükleri zaaf ve edep çıkmazı, mağrur çöküşlerine dek onları yalnız bırakacaktır...
...hem de ötekilere imrenecekleri özgürlük zaaflarının içinde boğularak...
...ait oldukları topluluğa yansıtmadan, içlerinde tuttukları nefsin gizil azabında kıskıvrak yanarak...
...ta, ki; içtenliğin, insan ruhunun ve bedeninin tüm ayrıntılarına ve zerrelerine kadar yayıldığı o vakte dek...
...onlar, hep ikiyüzlülükle içtenlik arasındaki o ipince çizgide sınır hizası tutmaya çalışacaklar...
...ah, bir de fark etseler!...

seçkin deniz