463. patika/17.04.2006/ "geçmiş'in elleri"

...geçmiş...
...geçen zamanda kalmış olanlara denirse...
...geçmiş, geçtiği için hükümsüz müdür?...
...geçmişte kalan izler, kaldıkları yerde çürümüş müdür?...
...geçmişte kalanların yaşadıkları neredeler?..
...o yaşantılardan etkilenenler kimler peki?...
...etkilenmişlerin etkiledikleri neredeler?...
...geçmiş, hangi izinden bağımsız bırakır, insanı?...
...ve geçmişin elleri, hangi insanı ölümüne dek çekmez?...
...geçmiş, geçmiş ve bitmiş olan değildir...
...geçmiş şimdidir; sizde bıraktığı izleriyle...
...sizi, siz yapmıştır ve sizin mayanız, hamurunuz ve kişiliğinizdir...
...zamansızlık hâlvetinde bir lâhzâ...
...her daim, sizinle olan geçmişi gördürür...
...ve her daim, sizinle olacaktır...
...geçmiş, sizdedir...
...geçmiş insanlar da sizdedir...
...o insanlardan artakalan izler, bir 'vesile' ve 'ölçü'yle sizi varkılacak denli, içinizdedirler...
...inandıklarınız ve bildikleriniz, geçmişten gelenlerle geleceğe bağlanıyorsa, gelecekle geçmiş arasında hiçbir kopukluk olmadığını görürsünüz...
...size zamanlı hâlvetlerde çok boyutlu bir zincir gibi görünen hayat çizgisi, sizi, insanın var olduğu ilk andan beri içine alır...
...kendinizi ne geçmişten ayırabilmeniz mümkün, ne de gelecekle alakasız bırakmanız...
...gelecekle, kendiniz olarak etki/iz alışverişinde bulunursunuz...
...sizin, ölüyken bile, etkileriniz devam eder...
...ve gelecek de şimdidir, geçmişle içiçe...
...şimdi; geçmiştir, gelecektir bu vecihle...
...yani kördüğüm değil; her şey şimdiyken her vakit olduğu gibi; geçmiş ve gelecek de o şimdinin içindedir...
...ya senin, ya da başkalarının 'şimdi'sine bir sürü kollar uzatarak...
...geçmiş ve gelecek bu kadar yalın ve açık hâlde birbiriyle içiçeyken; geçmiş, geleceği gerektirirken, geçmiş nasıl geçmişte kalabilir ki?...
...ve nasıl hükümsüz olur?...
...cevaplar mısınız?...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder