...edebin, edepsizlikle çakıştığı yerde...
...edepsizliğin, edebe karıştığı yerde...
...nezâketin, nezâketsizliğe kılıf olduğu yerde...
...midelerin bulanmaması mümkün değildir...
...insan, devri değişince devrine uyan bir varlıksa eğer...
...sağlam kişilik özellikleri yoksa...
...atasından aldıklarını da aşağılıyorsa, iyi veya kötü demeden...
...eksik ya da fazla düşünmeden...
...elbette güçle kalkacak, güçsüzlükle yatacaktır...
...zira gücü kendinden değil; içindeki nefrettendir...
...insana olan nefretten, iyiye olan nefretten, emeğe olan nefretten...
...insan, emeği görmez...
...insan, değeri de görmez...
...değeri gözlerinde görür...
...düşüncelerine akacak olan, sadece menfaatidir...
...kısa ömürlü menfaat...
...çirkin olan, edebe aykırı olan ve en çok aşağılık olan menfaat...
...ve insan, o menfaatten aldığı güçle kalkar ve onla yaşar....
...tıpkı günübirlik kullanılan diğer artıklar gibi...
...insan, o vakit zavallıdır...
...belki, zavallının muhatap kalacağı merhamete değmeyecek kadar alçaktır da...
...fakat kendince haklıdır...
...zaten kötü olan budur...
...kişiyi edepsizlik yaparak edepli olduğunu düşündürten de bu 'gerçek olmayan haklılık'tır...
...devşirilmiş düşüncelerle taşıdıkları 'anlık düşünce feryatları'yla davranan onların, ömürleri süresince huzura ulaşmaları imkânsızdır...
...her an, her dakika kaybedecekleri menfaatleri vardır...
...tedirgindirler, ödlektirler...
seçkin deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder