499. patika/30.05.2006/ "paradoksal şartlanmalar"

...şartlanmalar ayrı ve özel bir analiz alanı...
...ihtisas gerektiriyor...
...insanlardan bir kısım meraklı, buna dair bir sürü emek harcamış, zaman tüketmiştir...
...temâ insan olduğunda, müphem ve tutarsız sonuçlara ulaşmak mümkün...
...ve şartlanmalar zihinsel heyelan oluşturabilecek nâdir konulardan biri...
...bu hususta tefekkür epeyce de zor...
...yani, kendi içinde sarih paradokslar içeren bir çok sonuç bulmak ve bu sonuçları yeni, farklı ve diğerlerinden ilgisiz alanlara çekmek çok kolay...
...başlı başına yeni şartlanmalar gerektiren bir 'şartlanmalar analizi', sahiden de çekim gücü yüksek bir okyanus helezonu...
...analizciyi dibe doğru sarsarak çekebilir, boğabilir; yüksek basınç ve karmaşayla onun zihinsel sistemlerini altüst edebilir...
...çok tehlikeli olan bu şeyden çekinmemek lazım...
...en azından birileri bunu yapmalı...
...şartlanmaları inceleyebilmenin yolu ,girişte belirttiğimiz gibi, ihtisas gerektiriyor; işte kocaman bir şartlanma...
...şartlanmayı tanımlamadan, sınıflandırmadan, gruplar ve alt başlıklar oluşturmadan incelemek imkânsız...
...inceleme yaparken gözlem, deney, vs., yapmak kaçınılmaz...
...daha önceden edinilmiş şartlanma bilgilerini algılayıp incelemeden yeni önermeler üretmek kolay değil...
...daha bir çok gerek ve yeter şart sayabiliriz...
...bu, şartlanma analizi için gerekli olan şartlanmalar topluluğudur...
...işte asıl paradoks bu...
...şartlanmaların önermeleri çürüten yanı da bu...
...var kılan yanı da bu...
...şartlanmalar olmadan şartlanmalar analizi yapılamaz...
...sesler olmadan konuşamazsınız...
...ses telleriniz olmadan sesiniz olmaz...
...ve her şey varolmak için çok yoğun gereklilikler örgüsü ile yaşar...
...doğal olan veya insan üretimi olan her şey, birleşik şartlanmalarla mevcuttur...
...şartlanmalar, insan bilinci üzerinde kurdukları baskı dolayısıyla önemlidir...
...doğal devinimlerle gözlenen şartlanmalar, insan için iradî alan içinde değildirler...
...ve bizler, olumlu veya olumsuz şartlanmalarla ilgileniriz...
...öyle olmasına rağmen hangi şartlanma türünün bizler için iyi veya kötü sonuçlara neden olduğunu da bilmeyiz...
...görünen yönleriyle olumlu şartlanmalar farklı yer, zaman ve kişilerle değerlendirildiğinde, olumsuz şartlanma türüne dâhil edilebilirler...
...bir askerin şartlanma çeşitliliklerinin savaş döneminde olumlu, savaş dışı dönemlerde olumsuz yapılarda değerlendirilebilmesi bunun açık örneğidir...
...ya da çocuk için olumlu sayılabilecek şartlanmaların, bir ergen delikanlısı için olumsuz sayılabilmesi gibi...
...çocuk için olumlu sayılabilecek şartlanmaların ,aynı çocuğun yaşadığı farklı çevrelerde olumsuz sonuçlara sebep olması da sayılabilir...
...matematik öğrenmek olumlu şartlanmaların yoğunluğuna bağlı olduğuna göre, matematik öğrenmemek de aynı tür şartlanmaların fertlere, zamana ve yere göre olumsuzlaşmasının sonucudur...
...kısaca, şartlanmalar için standart yoktur...
...ve hayvanlarla yapılan deneylerin...
...farklı yaş ve kültür guruplarından alınan fertlere uygulanan ruhsal kürlerin, standart belirleme hususunda yeterlilikleri yoktur...
...bu yüzden ideal insan formları bulunamıyor ve ideal toplum hülyâları hülyâ olmaktan kurtulamıyor...
...şartlanmaların yararları üzerine yapılabilecek çalışmalar miktarınca, zararları üzerine de çalışmalar yapılabilir...
...insanın yapabileceği, belki de, sadece budur...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder