502. patika/05.06.2006/ "kanaat sahibi olmak"

...insanın kanaatleri, insanın fikirlerinin pişmesinden sonra gerçek hakkında isabet kaydederler...
...her insanın, hemen her konuda ürettiği veya edindiği kanaatleri vardır ve insan bu kanaatlere göre yaşar...
...iç ve dış ayar mekanizması, insanın içinde bulunan kanaatlerin katı/tutucu yönetiminde sürer gider...
...insan ister üretsin, isterse edinsin, içinde barındırdığı tüm kanaatlere, tamamen uygun davranabileceği gibi, kısmen de uyabilir...
...illa ki; insanın kendi ürettikleri fazlaysa, onlara uyma ihtimâli yükselecektir...
...edindikleri fazlaysa, bizâtihi taşınan kuşkuyla beraber, o kanaatlerin yaptırım gücü çok fazla olmayacak ve fırsat bulunduğu vakit zihinde bertaraf edileceklerdir...
...işin özü, kişinin kendi emeğiyle kazandığına daha fazla itibar ettiği gerçeğinde saklıdır...
...gerçi, insanın kendi alınteriyle kazandıklarına da itibar etmediği zamanlar da vardır...
...bu husus, kişinin irâdî faaaliyetlerinin nefsle ilişkilerindeki zaaf boyutuna tabiidir; kanaatlerin vasıflarına ve kökenlerine değil...
...her şeye karşılık, kanaat sahibi olmak bir farklılıktır...
...üstelik öz denetim mekanizmasını kontrol etmekte muharrik olan kanaatler, kişiyi önder yapabilir...
...birilerinin 'kanaat önderi', dedikleri durum bu olsa gerek...
...lâkin birilerine göre, kanaat önderi olmak, bir yeterlilikler zincirine tâbi olsa da, kişilerdeki ferdi sorumluluk durumu asla ortadan kalkmayacaktır...
...yani kanaat önderine tâbi olmak kişiyi felaha erdirmeyecektir...
...zira kişi'ye verilen her türlü sorumluluk, kişinin mevcut ruhsal bileşenlerinin özelliklerine göredir...
...kişi taşıyamayacağı yükle yüklenmemiştir ve gerçekte, onun, kanaat önderlerini, sadece bakış açısı sunan kişiler olarak algılamak ve kabul etmek dışında bir yolu yoktur...
...insanın kendisinden başka hiç kimse, o insan adına düşünme hakkına, o insan adına yaşama hakkına sâhip olamadığı için sâhip değildir...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder