517. patika/11.07.2006/ "nedir, hayatın sırrı?"

...bir dev...
...kendince...
...o minik beyninde pişirdiği hâyâllerin büyüklüğündeki çocuktu, o dev...
...her şey kusursuz ve her şey kendince idi...
...hususî ve derin...
...bilhassa, hatırı sayılır bir yığın kusursuz hedefin ortasındaki dev hedefteydi aklı, o devin...
...geçmiş zaman ikindilerinde kalakalmış bir mahzun dev...
...büyük adamların büyük olmayan ayrıntılarla boğulageldikleri bu günde...
...o dev, hâzin bir sessizliğin içinde...
...gözlerinde sonsuz bir kırgınlık, içinde derin bir mavi...
...her şey imtihan sırrında eriyordur...
...sabrın sırataşları bir bir kemiriliyordur...
...o mahzun devin sicimlerle sarılı ruhunda...
...büyük hâyâllerini tek tek yitirip küçük şeylerle başbaşa kalan o dev, kahrederse eğer, neye eder?...
...nedir, hayatın sırrı?...
...her ayrıntı, kendi içinde sonsuz bir dönüşüm mü içerir?...
...her tıkalı yol, tıkalı olmayanı mı gördürür?...
...kendi yolunu seçemeyen ayrıntıların, artık şimdi yolunu seçmeye çalışan o deve ne faydası olacak ki?...
...eski kendiceliğinde seçilmiş yolun çok uzağında olmak mıdır, devi sıkıntıya garkeden şey?...
...yaşadığı değilse doğru, doğru olan nedir?...
...ve kim, hangi doğruyu, doğruluğundan yakalayıp serper hayatına?...
...huzur, çocukken seçilen hedeflere ulaşmakta mıdır?...
...ya değilse ulaşmak değil midir, hedeflenen?...
...hedeflenenlerin ulaşılmazlığıysa ya sorun?...
...ya da gidilen yolla varılan yer arasında herhangi bir bağ olmadığından mıdır, dert?...
...dev, şaşkıncaysa?...
...çok kötü görünür o; sebep ne olursa olsun...
...düşük omuzları, mor yüzü, küskün bakışları...
...gizli hüznün bağırıp durduğu bir yerde, susmaya bakar...
...acı kıvrılır içinde...
...aklın dürtüp durduğu her demde, kırgınlıkları devleşir devin; kötüler kötülüklerle çatışırlar, gözlerinin önünde...
...o tıknefes yine kendicedir, sessizce...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder