527. patika/30.07.2006/ "filozofların ve bilimadamlarının çomağı"

...çomak, birinin eliyle diğer birinin gözüne girdiğinde...
...fâil ile mef'ul bir yerlerde yiter, gider...
...ama çomak ve eylem, zihinlerde durmaya devam eder...
...bunda tereddüt yok...
...çomağın sıfatlarına, fâilin niyetlerine ve eyleme baktığınızda, bazen eylem ile niyet arasında doğrudan bir ilişki olmayabileceğini de görürsünüz...
...bununla beraber, çomak fazlaca tahribat yapmış, eylemin boyutları kontrolden çıkmış, niyetin ne olduğunun da önemi kalmamıştır...
...sürreel gibi görünen bir yaklaşımla, olay ve olgular arasındaki determiniteyi anlamaya çalışabilirsiniz...
...niyetleri mâsumiyet derecesinde aklayabilir, çomakta ve eylemdeki fâil sorumluluğunu en aza indirgeyebilirsiniz...
...nihâyetinde, orta yerde en çok zarar gören sadece mef'ul kalır...
...eylemden etkilenen şahıs artık kördür ve sizin hiçbir değerlendirmeniz, onun görmesini sağlamaz...
...sonuçların, nedenleri umursadığı söylenemez...
...zira geride kalanlar, sadece sonuçlardır...
...tüm bilimsel ve felsefî tarzlar, nedenleri göz önünde tutmaya çalıştıklarından, eylemlerden etkilenenlerin başına üşüşen sonuçlar sadece onların hayatlarını etkileyeceği için, mağdurlar sahnenin görünen yerinden, hızla görünmeyen bir yanına itilirler...
...fâil, sonuçlar ve mef'ul orta yerde yoktur...
...olayın araçlarıyla (çomak) söz konusu eylem (göz çıkarma), meraklıların yeni oyuncaklarıdır, artık...
...bilimadamları ve felsefeciler, çomağın özellikleri ve eylemin boyutları üzerine cıngar çıkarırlar...
...zaten psikoloji/sosyoloji bilimin ve felsefenin bir kenara ittiği mef'ulleri anlayabilmek, sınıflayabilmek hastalık varsa, hastalıklarını tesbit ve tedavi etmek amacıyla, diğer düşünür gurubu tarafından bir zahmet tedavüle çıkarılmıştır...
...onların da, yeni deneylerle mef'ulu kullandığına şüphe yoktur...
...bu olayda, herhangi bir yüksek düşünce gereksinimi olmadan ulaşılabilecek basit sonuçlar vardır...
...fâilin amacı, çomakla mef'ulun gözünü çıkarmak değilse, ortaya çıkan bir kazadır ve büyütülecek bir yanı yoktur...
...ama fâilin amacı, söz konusu eylemi yapmaksa, bu bir suçtur ve karşılığının ne olduğu konusunda herhangi bir karmaşa yoktur...
...bilim ve felsefe, gerçekte var olanı olduğu gibi kavrayabilmek, durumu değiştirmek için ne gerektiğini bulmak ve olması gerekeni araştırmak zorundadır...
...onların görevleri, nedenleri-sonuçları, fâilleri-mef'ulleri ve araçlarla-eylemleri bir sistem anlayışı içinde değerlendirmeleri/sonuçlandırmaları, insanın en yüksek düzeyde yararlanabileceği bir hâle getirmektir...
...mamâfih her iki dal, bunları yapmaktan daima kaçmaktadır...
...bu kaçış da ilerlemenin ideal hızını düşürmekten başka bir işe yaramamaktadır...
...önermelerin hiçbirinde mef'ul önemli değilse, önermelerin hiçbir değeri yoktur...
...çomağı saklayabilir, fâili aklayabilirsiniz...
...ama kör gözüyle mef'ul ortadayken, eylemi ve eylemden etkileneni saklayamazsınız...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder