106. patika/10.11.2002/ "duruşma"

...sessiz ve dargın duruşlu çocuklar...
...şımarmanın en minik kırıntılarını dahi deneylememiş minik ayrıntılar, gözlerdeki o belirgin çekingenliğin sebeplerini anlatamaz hiç...
...elleri, farkında olmadan sarıldıkları, kabukları kabarmış dut ağacıının gövdesine ilişikti...
...korku'dan daha çok, sizden kaynaklanan her şeyi, tahmin etme becerilerini geliştirmekteydiler...
...onlar, sizi sevmek için bakmıyorlardı, size...
...gerçekte, sizden korunma reflekslerini geliştirmek adına, sizi gözlemekteydiler...
...ya da sizden kaynaklanabilecek herhangi bir yardım aktivitesi, onlar için sıradanlaşan bir şey değildi; belki onu beklemekteydiler...
...gözleriniz o kadar çok size dönüktü ki; göremiyordunuz...
...kulaklarınız sizi dinliyordu; dışarıdaki sesleri duymuyordunuz...
...her yer yeterince sizin içindi...
...başka seslerin-nefeslerin haklarını bilmekliğiniz şart değildi; kimse bunun hesabını size sormayacak mıydı?...
...'hesap vermek' dedikleri, bir kaç damla göz yaşından ve pişmanlıklardan müteşekkil bir duruşma mıydı, tek?...
...sizin dahi unuttuklarınız, unutmak istediklerinizi içeriyor ya hani...
...hani; biri hatırlatır, diye korkudan aklınızı kaçıracak olursunuz bazen...
...hiç kimse bilmesin, diye sakladıklarınız nerede?...
...gelecekte siz nerede olacaksınız?...
...bilmekte misiniz?...
...insanlar o kadar çok unutulmayı hak etmekteler ki; ama onları unutmak, onları sonsuz cezasızlıkla ödüllendirmek demektir...
...onlar asla unutulmayacaklar; unutulacak kadar etkisiz ve güçsüz değildiler, çünkü...
...çocuklar, evet!....
...öne doğru çıksınlar artık; gözlerinde biriken merakı gidermek gerek...
...açlığın sesini duymamalılar...
...elleri saklanacak yer arayışında ne kadar kirli olsa da, onlar o kadar çok temizlerdi ki...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder