105. patika/08.11.2002/ "paytak paytak bir minik sessiz kuş..."

...elinden tutup, ayakta durmasını sağlamaktan daha güzeli var mıydı?...
...onun senden yana bakışlarındaki seven dili, sesi duymak kadar hoş olanı var mı?...
...o senden gördükçe kendi göremediklerini, sana bağlanmakta, günler ilerledikçe çokluğa...
...senin ona gösterdiklerin, onun kendi iyilikleri içinde parıldayan karşılıksız öngörüler ve bizatihî kusursuz danışmanlık hizmeti idi...
...ama sen bildiklerinin kerametini değil, bildiklerinin asâletini ve hikmetini taşıdın ona...
...kerametini o kendisinde arasındı, değil mi?...
...bir minik sessiz kuş idi insan; bebeliğin sırataşları arasında ilerlerken paytak paytak...
...ve gök, daima onun eşsiz çığlıkları ve mırıldanışları arasında gider gelirdi, zamanın derinliklerine...
...gözleri ne kadar masum ve sebepsizce gülümserdi, değil mi?...
...elleri ve bacakları, gizil antrenman kuralları gereğince, biri diğerinden farklı hareketlerle boğuşurlardı boşlukla...
...sen, az bilir değil; az görür iken, ben gördüm seni...
...gördüğün, zaten bildiğin oluyordu...
...sevgimle kal, benden sonra gelen....
...sevgim seninle kalacak...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder