18. patika/06.07.2002/ "saf, meraklı ve iyiydi"

...konuğumu sıkıştırdığımın farkındaydım...
...sohbetimizden haz duyuyordu, ama tıkanmıştı...
...ya ben?..
...ben de aynen öyle...
...farkın derecesini görmekte izdiham mı vardı?...
...içindekileri anlamak ya da sorunsuzluğun katlarında hava almak mıydı bu?...
...onu zamanın askılarında bırakmak, hiç hoşuma gitmezdi...
...düşüncelerinin içine dalmasını istedim...
...o kadar sıcak ve cana yakındı ki...
...sevginin parendeler attıran direncine minik bir 'hoşluk' güç veriyordu...
...o hayallerinin içinden çıkıp gelmeyi değil, gerçeğin içinde bulduğu dinlenceyi sıkı sıkı tutmuştu...
...elleri hiç yorulmuyordu...
...saf ve meraklıydı...
...onu, güzelliğinin zerafetiyle alıp götürmek, kafdağının ardındaki delikanlı prense kendi ellerimle ulaştırmak diledim...
...olacaktı...
...o sanrıların katıksız mat renginde değil, ışığın yedi cildine sığmayacak kadar iyiydi...
...onu uzağında bırakamazdım, dostluğumun...
...ve o yakınlarımda bir yerde olacaktı...
...onu gölgelerin sıkıcılığında bırakmak işim olamazdı, değil mi?...-

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder