403. patika/25.09.2005/ "mûnis ve içe kapanık hastalar"


...patırtısız akan o kadar çok hayat var ki...
...munis ve tepkisiz çiftler ile kılıksız kıyafetsiz tekler...
...kılık-kıyafet döngüsünden kurtulmuş köhne çiftler ve tekler...
...asabi yanları tedavi gören tüm kişiler hâriç, herkes mûnis...
...dayanıksızcasına içe kapanık ve alabildiğine hasta...
...bu gerçek bir insanlık dramı ve sebeblerin tümü, binlerce yıllık birikimiyle sosyolojik genlerle ilgili...
...insanlar, okumuyorlar...
...akıllarıyla görmüyorlar ve hastalanıyorlar...
...ilk emir, kendisine aykırı davranan herkesi kuşatıyor ve toplumsal hastalıkların yüzlerce yılı taşıyan sebeplerinin, milyonlarca feryat ile doğmasına neden oluyor...
...ve hayatların çoğu, patırtı kopmayan ruhların uğradığı hastalıkla bile mücadele edebilecek içeriğe sahip değil...
...okumak...
...erdem kuşkularına takılmış akılları, alabildiğine patırtı dolu günlere sürükleyecektir...
...ve her patırtı yeni bir hastalıktan kopuş fırsatını müjdeleyecektir...
...eğer kılavuz ilahî emirler ise, bu, böyle olacak...
...ya değilse, her okuma, gerçeği okuma olamayacaktır ve patırtıların, tedavi yerine, yeni hastalıklar getireceğini bilmek gerekecektir...
...zaten insanlar bu yanlış okumalardan üreyen hastalıklarla bunalıyor değil mi?...
...ve bunalımlar arttıkça mûnis ve içekapanık hastalar artmıyor mu?...
...sırf bu sebeple değil, lâkin kılık-kıyafet sorunu ile tek'lik ve çift'lik sendromları, bu yüzden mûnis ve tepkisiz olmayı gerektiriyor olabilemez mi acaba?...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder