402. patika/21.09.2005/ "güzellikler, kuşkulara dayanıklı değildirler"


...demişti, ışığın nereden geldiğini gören biri...
...hâllere dair terennümler gelirken sesleri ardısıra...
...'güzelliklerin kuşkulara dayanıklı olmadığını', söylemişti...
...her güzellik, kendinden ve insandan aldıklarıyla insanı büyütür...
...her çirkinlik de aynı yolda ilerler, kendince...
...ama sırf kendi değildir, çirkinlikte ilerleyen şey...
...insan onu -çirkinliği- adım adım büyütür...
...katkılar kadar çok ürer insan, dışındaki nesnelerden...
...o nesneler, ki; bazen değişen bazen de aynı kalan her türlü şeylerdir...
...iblis veya içindeki kötülük isteği...
...resimler ya da duyu organları...
...hâyâller ya da mevcutlar...
...güzellikler, bu gibi sebeplerle kısa ömürlüdürler...
...iblis ve diğeri, resimler ve diğerleri ,hayaller ve diğerleri, güzelliğe hep kuşku katarlar...
...oysa güzellikler dayanaksız ve zâriftirler...
...ve ürkek ceylanlar kadar hassas, kaybolan seraplar kadar hızlı...
...insan işte...
...koruyamadığı her özel şey gibi, güzelliği koruyamaz ömrünce ardarda...
...dışarıdan gelen ve içeriden tepesine doluşan şeylerle insan, güzelliğin güzelliğini azaltır...
...güzellikleri yitirdiği zaman, ağladığı, yırtındığı besbelli...
...her kulağa uzanacak kadar iri seslerle bağırdıklarına şâhitsiniz...
...şiirler, mektuplar, öyküler ve masallar, kalemle kayda alınan bağırtılardır...
...yitirmemek için azıcık şey yapan insan, yitirdikten sonra kaybedilmişler için o kadar çok şey yapar, o kadar çok düşünme zamanı ayırır, ki; bu, aptalcadır...
...o biri, güzelliklerin kuşkulara neden dayanamadığını anlatamamıştı belki...
...ama artık neden dayanıksız olduğunu biliyor olması gerek insanın...
...çünkü; hiçbir şey göründüğü kadar yalın değildir ve öyle olmadığı içindir, ki; yalın anlatılamaz...
...güzellik yalın değildir işte...
...sanılanın aksine...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder