148. patika/25.12.2002/ "herkese değen el"

...o, o kadar çoğul ki; herkes kendi adına tekil algılar...
...bir dokunuş, bir çokluk, bir uzayan her şey...
...herkes ile anlaşabilmek iki sınıfa hastır...
...onlardan ilki 'fâhişeler', ikincisi 'bilgeler' sınıfı...
...aradaki tüm sınıfların mensupları için herkesle anlaşabilmek olasılığı yoktur...
...bu sadece hayâldir; sürreel bir vâkıadır...
...boyun eğmiş olmaklığın menfaatlere dayalı açıklamaları, herkesle anlaşabilmenin 'fâhişelik' boyutuyla ilgilidir...
...aksi hâlde, herkesle menfaat bağı kurmadan anlaşabilmek mümkün değildir...
...bilgeler, bağlarını menfaate dayalı akışlara bağlı kılmazlar...
...gerçeğin içinden uzattıkları el, herkese değebilir...
...ve bilge, herkesi anlar...
...ve bilge, beklenti içinde değildir...
...çatışmalar, kişilik doğrulamalarından kaynaklanır ve bu bir insan için olağandır...
...kendi birikimlerinizin size kazandırdığı davranış modlarını, başka kazanımlara sahip kişiler uğruna terketmemeniz de olağandır...
...ama bu, aslolanı değiştirmez...
...bilge, çokluğun içinden uzanır size...
...ve siz, sadece kendiniz için uzandığını düşünürsünüz...

seçkin deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder